Son dakika haberi… CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, “Üç kıtanın kalbinde yer alan Türkiye, hadiseleri tribünden seyredemez. Sahada ve masada güçlü olmak bizim için tercih deÄŸil mecburiyettir.” dedi.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, CumhurbaÅŸkanlığı Külliyesi’ndeki 14. Büyükelçiler Konferansı’nda katılımcılara hitap etti.
KonuÅŸmasına katılımcıları selamlayarak baÅŸlayan ErdoÄŸan, Büyükelçiler Konferansı’nın 14’üncüsünde katılımcılarla beraber olmaktan memnuniyet duyduÄŸunu söyledi.
Büyükelçiler Konferansı’nın ilkini 2008’de gerçekleÅŸtirdiklerini hatırlatan CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Aradan geçen süre zarfında konferansımız, Hariciye TeÅŸkilatımızın hem kendi içinde hem de diÄŸer kurumlarımızla istiÅŸarelerinde katma deÄŸeri yüksek bir platforma dönüştü. 15’inci yılını geride bırakan Büyükelçiler Konferansı’nın önemli bir boÅŸluÄŸu doldurduÄŸunu görüyoruz. Elbette her çalışma gibi Konferans’ın da verimliliÄŸini arttırma noktasında iyileÅŸtirilmesi gereken yönleri olabilir. Gerek mahiyet gerekse görüşülecek konular bakımından daha rafine, daha odaklı bir programın hazırlanması memnuniyet vericidir.” diye konuÅŸtu.
ErdoÄŸan, artık geleneksel hale gelen Büyükelçiler Konferansı’nı baÅŸarıyla organize ettikleri için DışiÅŸleri Bakanlığı yetkililerini tebrik ederek, Konferans’ın DışiÅŸleri TeÅŸkilatı ile devletin tüm birimleri için hayırlara vesile olmasını diledi.
“NE ASALA TERÖR ÖRGÃœTÃœNÃœN NE DE BÖLÃœCÃœ ALÇAKLARIN EYLEMLERÄ° KARÅžISINDA GERÄ° ADIM ATTIK”
Konuşmasının başında devlet ve millet adına bir vefa borcunu özellikle vurgulamak istediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
“Bizler, bu topraklardaki bin yıllık mevcudiyetinin her safhası mücadeleyle geçmiÅŸ, akrebin kıskacında yoÄŸrularak bugünlere gelmiÅŸ bir milletin mensuplarıyız. Bin yıllık tarihimiz boyunca elde ettiÄŸimiz hiçbir kazanım birileri tarafından bize altın tepside sunulmadı. Haçlı Seferleri’nden MoÄŸol istilasına kadar doÄŸrudan varlığımıza kasteden nice saldırıyla karşılaÅŸtık. Sahip olduÄŸumuz her ÅŸeyin bedelini misliyle ödedik. Önce Çanakkale’de ardından KurtuluÅŸ Savaşımızda bizi yok etmek isteyenlere karşı insanlık tarihinin en destansı mücadelelerini verdik. Allah’ın yardımı ve milletimizin kahramanlığı sayesinde hamdolsun tüm bu saldırıları püskürtmeyi baÅŸardık. Her karışında bir yiÄŸit yatan bu cennet vatana namahrem eli deÄŸdirmedik.
Bin yıllık tarihimizde karşımıza çıkanlar deÄŸiÅŸti, taktıkları maskeler deÄŸiÅŸti, kullanılan aparatlar deÄŸiÅŸti ama niyetler hiçbir zaman deÄŸiÅŸmedi. Dün iÅŸgalcilere karşı verdiÄŸimiz mücadelenin benzerini son 50 yıldır farklı kisveler altında üzerimize salınan terör örgütlerine karşı yürütüyoruz. Bu bir dönem ASALA terör örgütüydü. Ardından bölücü terör örgütü PKK’yı başımıza musallat ettiler. Daha sonra marjinal sol örgütleri devreye aldılar. DEAÅž ve FETÖ ile tetikçilerine yenilerini eklediler. Vatanımızı parçalamak, devletimize diz çöktürmek için her yolu denediler. Türkiye’nin toparlanıp yeniden ayaÄŸa kalkmasına set çekecek tüm araçları kullandılar ama ne yaptılarsa emellerine ulaÅŸamadılar. Ne ASALA terör örgütünün ne de bölücü alçakların eylemleri karşısında geri adım attık, hayır. FETÖ’cü hainlerin ölüm kusan tanklarına ve tüfeklerine teslim olmadık.”
“Ä°LMEK Ä°LMEK NAKÅžETMENÄ°ZÄ° BEKLÄ°YORUM”
ErdoÄŸan, can verip candan aziz bilinen binlerce vatan evladının ÅŸehit verildiÄŸini fakat istiklal ve istikbale leke sürdürmediklerini vurgulayarak, “Güvenlik güçlerimiz bu mücadelenin elbette öncü kahramanlarıdır. DışiÅŸleri Bakanlığımız da ASALA baÅŸta olmak üzere eli kanlı canilerin en fazla hedef aldığı kurumlarımız arasındadır. Bunun ÅŸahidi ise Cebeci Asri Mezarlığı’ndaki ÅŸehitliÄŸimizdir. DışiÅŸleri ÅžehitliÄŸimizi, Bakanlığımız mensuplarının milletimizin hak ve hukukunu savunurken ödediÄŸi bedellerin bir sembolü olarak görüyoruz.” dedi.
Özellikle genç diplomatların, ÅŸehitlerin uÄŸrunda hayatlarını feda ettikleri deÄŸerleri rehber edinmelerine büyük önem verdiklerini belirten CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, “Sizlerden üzerinde yaÅŸadığımız toprakların bizlere nasıl ve ne pahasına vatan kılındığını, mahiyetinizde çalışan genç diplomatlara anlatmanızı, onların zihinlerine adeta ilmek ilmek nakÅŸetmenizi bekliyorum. Åžehitlerimizin hatıralarını ancak bu ÅŸekilde yaÅŸatabilir, onlara olan şükran borcumuzu ancak bu yolla ödeyebiliriz. DiÄŸer türlü bizlere bıraktıkları mirasa ihanet etmiÅŸ oluruz. Bu konuda son dönemde televizyon ve sinema alanında baÅŸarılı projelere imza atıldı.” ifadelerini kullandı.
Şehitlerin hayat hikayelerinin ekranlara taşındığını söyleyen Erdoğan, bu çalışmalara yenilerini ekleyerek mücadele ruhunu hep diri tutacaklarını belirtti.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, dünyanın farklı köşelerinde Türkiye Cumhuriyeti’ni temsilen görev yaparken ÅŸehit düşen diplomatları şükranla yad ederek, “Rabb’im ÅŸehit diplomatlarımızla tüm ÅŸehitlerimize rahmetiyle, merhametiyle muamele eylesin. Sizlerin de ÅŸehitlerden devraldığınız sancağı onurla, ÅŸerefle, korkusuzca taşıyacağınıza yürekten inanıyorum.” dedi.
“SON BÄ°R ASIRDA BU UMUDU SÃœREKLÄ° BÃœYÃœTMEYÄ° BAÅžARDIK”
Büyükelçiler Konferansı’nın 14’üncüsünün istisnai bir dönemde yapıldığını belirten ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti:
“Bu sene Cumhuriyetimizin 100’üncü yılına ulaÅŸmanın gururunu yaşıyoruz. Ä°nÅŸallah 29 Ekim 2023’te Cumhuriyetimizin ilk asrını tamamlayıp yeni asrına yelken açacağız. 2023 aynı zamanda Hariciye TeÅŸkilatımızın temellerinin atılmasının 500’üncü sene-i devriyesini teÅŸkil ediyor. Ä°ki yıl dönümünü özellikle anlama noktasında uygun ÅŸekilde idrak etmenin gayretindeyiz. Bu amaçla bir taraftan geçmiÅŸin kapsamlı muhasebesini yaparken diÄŸer taraftan da gelecek asrımızın yol haritasını belirliyoruz. Tarihimizden ilham, güç ve ibret alarak yarınlarımıza istikamet çizmeye çalışıyoruz. Cumhuriyetimizi nice imkansızlıklara raÄŸmen zafere ulaÅŸtırdığımız Ä°stiklal Harbimiz neticesinde kurmuÅŸtuk. Bu yönüyle Türkiye Cumhuriyeti savaÅŸlardan yorgun düşmüş bir milletin evlatlarının kanı üzerinde yükselen bir umudun adıydı. KarşılaÅŸtığımız onca saldırıya, ihanete, antidemokratik müdahaleye ve zorluÄŸa raÄŸmen son bir asırda bu umudu sürekli büyütmeyi baÅŸardık.
Özellikle son 21 yılda hayata geçirdiÄŸimiz reformlarla ülkemizi ayağına vurulan prangalardan kurtardık. Ekonomiden güvenliÄŸe, savunma sanayinden eÄŸitim, saÄŸlık ve enerjiye varıncaya kadar her alanda Türkiye’nin çehresini deÄŸiÅŸtirdik. DışiÅŸlerinde 260 temsilciliÄŸimizle dünyanın en geniÅŸ beÅŸ diplomasi ağından biri haline geldik. TÄ°KA, Yunus Emre Enstitüsü, Maarif Vakfı ile Yurtdışı Türkler BaÅŸkanlığı gibi kurumlarımızla devletimizin etki gücünü daha da artırdık. Dış politikamızın ufkunu tüm dünyayı kapsayacak ÅŸekilde geniÅŸlettik. Afrika, Latin Amerika ve Asya gibi uzun yıllar boyunca ihmal edilmiÅŸ bölgelere ağırlık vermek suretiyle iliÅŸkilerimizi güçlendirdik. Ãœlkemizin prestij projesi olan BirleÅŸmiÅŸ Milletler’in tam karşısındaki Türk Evi’ni 2 yıl önce hizmete açtık. Burada saymaya kalksak saatlerimizi alacak sayısız hamleyi, baÅŸarıyı, zaferi ve atılımı diplomasi tarihimize kazandırdık.”
Erdoğan, 21 yıllık başarıları önemsediklerini ancak yeterli bulmadıklarını belirterek, ilk günden beri hep kendisiyle yarışan bir hükümet olarak yeni dönemde yepyeni bir heyecanla yola devam ettiklerini belirtti.
İlkelerinin gayet net olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:
“Üç kıtanın kalbinde yer alan Türkiye, hadiseleri tribünden seyredemez. Sahada ve masada güçlü olmak bizim için tercih deÄŸil mecburiyettir. Bunun yolu da yapıcı, aktif ve dengeli bir dış politikadan geçiyor. Türkiye eksenli bir okumayla usta bir satranç oyuncusu titizliÄŸinde bölgemizdeki ve ötesindeki geliÅŸmelere müdahil oluyoruz. Gerilim peÅŸinde koÅŸmadığımız gibi onurlu, sabırlı, kararlı ve basiretli bir tavırla kimden gelirse gelsin baskılara da boyun eÄŸmiyoruz. Diplomasinin tüm imkanlarını, sert ve yumuÅŸak güç unsurlarının tamamını kullanarak Türkiye’nin menfaatlerini korumanın derdindeyiz.”
ErdoÄŸan, Türkiye’nin öncelikleri çerçevesinde büyükelçilik ve konsüler alanı büyütme gayretlerinin devam ettiÄŸini ifade ederek, “İçeride de Bakanlığımızın insan kaynağı eksiÄŸinin giderilmesi ve fiziki ÅŸartlarının iyileÅŸtirilmesi noktasında hazırlıklarımız sürüyor. Yeni dönemde özellikle bu iki konuda ihtiyaçları karşılayacak adımları süratle atacağız. Bakanlığımızı, Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun dış politikasını baÅŸarıyla yürütecek kapasiteye, fiziki imkanlara, insan kaynağı ve zihni kodlara muhakkak kavuÅŸturacağız. Türk diplomasisinin küresel ölçekte yükselen yıldızının gerisinde, iÅŸte bu 21 yıllık çabalarımız ve hamlelerimiz vardır.” diye konuÅŸtu.
“TÃœRKÄ°YE, OYUN KURUCU BÄ°R ÃœLKE HALÄ°NE GELMÄ°ÅžTÄ°R”
“Türkiye, uluslararası iliÅŸkilere damgasını vuran, birçok kritik baÅŸlıkta dahli aranan, tavrı yakından takip edilen oyun kurucu bir ülke haline gelmiÅŸtir.” diyen ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti:
“Libya’da meÅŸru hükümetten yana müdahalemiz, bu ülkenin bölünmesinin önüne geçmiÅŸtir. Can Azerbaycan’la sergilediÄŸimiz dayanışma sayesinde hem 30 yıllık iÅŸgalin ardından KarabaÄŸ özgürlüğüne kavuÅŸmuÅŸ hem de Güney Kafkasya’da kalıcı barış ve istikrar adına önemli bir fırsat yakalanmıştır. Suriye’nin kuzeyine yönelik harekatlarımız güney illerimizin güvenliÄŸini teminat altına almanın yanında terör devleti kurma heveslerini de kursaklarda bırakmıştır. Irak makamlarıyla eÅŸgüdüm içinde yürüttüğümüz operasyonlarımızla bölücü terör örgütüne tarihinin en ağır darbesini indiriyoruz. Kuzey Irak’ta teröristler tarafından alçakça ÅŸehit edilen diplomatımız Osman Köse’nin kanını yerde bırakmadık. Irak’la birlikte Türkiye’nin de toprak bütünlüğünü tehdit eden terör belasını ortadan kaldırıncaya dek bu operasyonlarımız sürecektir. Irak ve Suriye istikrara kavuÅŸtukça sığınmacıların gönüllü, güvenli ve onurlu geri dönüşleri de hızlanacaktır.”
Millet olarak bu meselede insanlık tarihine altın harflerle yazılacak büyük bir fedakarlık örneÄŸi sergilediklerini vurgulayan ErdoÄŸan, “Tıpkı ecdadımız gibi savaÅŸtan ve zulümden kaçarak ülkemize sığınan mazlumlara kucak açtık. Ä°nÅŸasına baÅŸladığımız konut projeleri, daha fazla sığınmacının evlerine dönmelerini teÅŸvik edecektir.” dedi.
“KARADENÄ°Z GÄ°RİŞİMÄ° Ä°LE ÇATIÅžMALARA ÇÖZÃœM BULMAYA ÇABA HARCADIK”
Türkiye’nin, Ukrayna savaşındaki tutumunun tüm dünyanın takdirini topladığını anlatan ErdoÄŸan, “Türkiye ilk günden itibaren takındığı dengeli ve hakkaniyetli tavırla bu krizin çözümünde anahtar ülke rolünü üstlenmiÅŸtir. Bu süreçte ne muhalefetin ‘Türkiye dışlanacak, Türkiye yalnız kalacak’ eleÅŸtirilerine kulak astık ne de birilerinin savaÅŸ vagonuna gözü kapalı bir ÅŸekilde atladık. SavaÅŸan tarafları ilk kez aynı masa etrafında bir araya getirdiÄŸimiz Ä°stanbul sürecinin yanı sıra esir takasları ve Karadeniz giriÅŸimi ile çatışmalara çözüm bulmaya, akan kanı durdurmaya çaba harcadık.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin gayretleri neticesinde iki kez uzatılan Karadeniz Tahıl GiriÅŸimi’nin yüz binlerce insanın hayatına mal olabilecek bir gıda krizinin önüne geçtiÄŸine dikkati çeken ErdoÄŸan, ÅŸu deÄŸerlendirmelerde bulundu:
“17 Temmuz itibarıyla askıya alınan giriÅŸimin, kapsamı geniÅŸletilerek tekrar uygulanması için temaslarımız devam ediyor. Geçen hafta Sayın Putin ile yaptığımız telefon görüşmesinde, Rusya’nın talep ve beklentilerini ilk elden tekrar öğrenme fırsatını bulduk. Afrikalı kardeÅŸlerimizin tahıl ürünlerine eriÅŸimi noktasında bizim gibi Sayın Putin de hassasiyet gösteriyor. Bu konuda ortak bir paydada buluÅŸabileceÄŸimize inanıyorum. Şüphesiz bu sorunun daha fazla çıkmaza girmeden çözümü, batılı ülkelerin sözlerini yerine getirmelerine baÄŸlıdır. Geride bıraktığımız dönemde ahde vefa ilkesi maalesef gözetilmedi. Karadeniz giriÅŸimi ile oluÅŸan olumlu atmosferi, önce ateÅŸkese ardından kalıcı barışa tahvil edecek diplomatik adımlar atılmadı. Bunlar yapılmadığı gibi halen ateÅŸe körükle gidiliyor.”
“KÄ°MSEYLE KAVGA PEŞİNDE, HUSUMETLERÄ° BÃœYÃœTME DERDÄ°NDE DEĞİLÄ°Z”
Türkiye olarak daha fazla savaş, kan ve gözyaşı görmek istemediklerini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
“Savaşın Karadeniz’e yayılması tüm bölgemiz için tam anlamıyla bir felaket olacaktır. Montrö BoÄŸazlar SözleÅŸmesi’ni titizlikle uygulayarak ÅŸimdiye kadar böyle bir trajedinin yaÅŸanmasına müsaade etmedik. Bundan sonra da gerilimi düşürmek, her iki tarafın da bu girdaptan çıkışını temin için samimiyetle çalışmayı sürdüreceÄŸiz. Türkiye Yüzyılı olarak sembolleÅŸtirdiÄŸimiz yeni dönemde hedefimiz, ülkemizin etrafında bir barış, istikrar ve refah kuÅŸağı tesis etmektir. Diyalog ve diplomasi bizi bu hedefe taşıyan en önemli iki aracımız olacaktır. Her zaman söylüyorum, sıkılı yumruklarla musafaha yapılmaz. Kimseyle kavga peÅŸinde, husumetleri büyütme derdinde deÄŸiliz. Bilakis dostlarımızın sayısını daha da artırma derdindeyiz. Bizim kimseyle, özellikle komÅŸularımızla çözülemeyecek hiçbir meselemiz yoktur. Herkesle görüşmeye, konuÅŸmaya, karşılıklı adımlarla ortak bir noktaya buluÅŸmaya varız ve hazırız.”
Son dönemde bölge ülkeleri, Avrupa BirliÄŸi ve NATO müttefikleriyle oluÅŸturdukları pozitif gündemi sürdürmekte kararlı olduklarını dile getiren ErdoÄŸan, eylül ayında katılacakları G20 Liderler Zirvesi ve BirleÅŸmiÅŸ Milletler Genel Kurulu’nda bu yöndeki çabaları yoÄŸunlaÅŸtıracaklarını söyledi.
Türk ve İslam dünyasıyla bağları daha da güçlendireceklerini vurgulayan Erdoğan, büyükelçilere şöyle seslendi:
“Depremin açtığı yaraları sarmaya çalıştığımız zor dönemde ekonomik iliÅŸkilerimizi geliÅŸtirecek çalışmalara ağırlık vermelisiniz. Her bir büyükelçimiz, aynı zamanda görev yaptığı yerde ülkemizin ihracat seferberliÄŸinin öncüsü olmalıdır. Türkiye’nin her alanda daha çok üretip, daha fazla ihracat yapmaktan baÅŸka çıkış yolu bulunmuyor. Türk ürünlerinin tanıtımı, iÅŸ dünyamıza yeni pazarlar bulunması, ülkemize daha fazla turist çekilmesi noktasında giriÅŸimlerinizi artırmalısınız. Bizler, yurt dışındakilerle birlikte neredeyse 100 milyonluk büyük bir aileyiz. Bugün 7 milyondan fazla kardeÅŸimiz hayatını yurt dışında idame ettiriyor. Åžunu lütfen hiçbir zaman unutmayın, dünyanın neresinde olursa olsun devlet kapısı hacet kapısıdır, umut kapısıdır.”
“BU VEFAKARLIÄžI ASLA VE ASLA UNUTMAYACAÄžIZ”
Erdoğan, büyükelçiliğin bir dönem olduğu gibi vatandaşın çekinerek gittiği, devletin soğuk yüzünü temsil eden bir yer olmadığını vurgulayarak, konuşmasına şöyle devam etti:
“Devletin vatandaşına uzak durduÄŸu, vatandaşına tepeden baktığı hatta kimi vatandaÅŸlarını sırf inancından ve kılık kıyafetinden dolayı hor gördüğü anlayış bir daha geri gelmemek üzere rafa kaldırılmıştır. Tekrar hortlatılmaya çalışılan bu zihniyete milletimiz 14 ve 28 Mayıs seçimlerinde, sandığa yansıttığı iradesiyle bir kez daha ‘dur’ demiÅŸtir. Pek çok açıdan turnusol iÅŸlevi gören seçimlerde gurbetçilerimiz, yüzlerce kilometre yol giderek, saatlerce sıra bekleyerek, bize, demokrasimize ve geleceklerine sahip çıkmıştır. Biz bu vefakarlığı, ÅŸahsımıza yönelik bu muhabbeti, tüm dünyaya verilen demokrasi dersini asla ve asla unutmayacağız.”
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, bu makamlarda oldukları müddetçe devletin kapısını, “milletin kapısı” yapmaya devam edeceklerinin altını çizdi.
“Ä°SLAM DÜŞMANLIÄžIYLA MÃœCADELE İÇİN DE DAHA FAZLA ÇABA HARCAMAMIZ GEREKÄ°YOR”
Büyükelçilerden, Türkiye’yi temsilen bulundukları ülkelerde, vatandaÅŸlara karşı daima müşfik, hürmetkar ve yardımsever olmalarını, hangi görüşten, gelir grubundan, kökenden olursa olsun kapılarına gelen her bir vatandaÅŸa, Türkiye’nin gücünü, büyüklüğünü ve kerim devlet vasfını hissettirmelerini isteyen ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti:
“Son haftalarda kimi Avrupa devletlerinde artık tahammül edilemez boyutlara varan Ä°slam düşmanlığıyla mücadele için de daha fazla çaba harcamamız gerekiyor. Mukaddes kitabımız Kur’an-ı Kerim’e yönelik saldırıları engellemek, bu nefret suçlarının faillerinin hak ettiÄŸi cezayı almasını saÄŸlamak Türk ve Müslüman olarak hepimizin asli görevidir. Nitekim günden güne pervasızlaÅŸan bu barbarlık karşısında, en güçlü ve etkili tepkiyi veren ülkelerden biri olduk. Ä°slam düşmanlığıyla mücadelemizi, dost ve kardeÅŸ ülkelerin yanı sıra kutsallara yapılan saygısızlığı kabullenmeyen diÄŸer inanç mensuplarıyla iÅŸbirliÄŸi içinde yürütüyoruz. Ayrıca üyesi olduÄŸumuz tüm uluslararası kuruluÅŸları, bu konuda harekete geçirmek için gayret gösteriyoruz. Ä°nÅŸallah bu giriÅŸimlerimiz neticesinde, makul çoÄŸunluÄŸun iradesi, insanlık düşmanı bir avuç sapkın güruhun provokasyonlarına galip gelecektir. Türkiye, bu mücadelenin sancaktarlığını yapma sorumluluÄŸunu, asırlardır olduÄŸu gibi bugün de hakkıyla ifa edecektir.”
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, büyükelçilerden temsil görevlerini en güzel ÅŸekilde yerine getirirken, devletin gücü ve milletin dualarının daima yanlarında olduÄŸunu ve olacağını bilmelerini isteyerek, “Yine sizlerden, dünya beÅŸten büyüktür ve daha adil bir dünya mümkün diyerek ilan ettiÄŸimiz Türkiye Yüzyılı vizyonumuza samimiyetle sahip çıkmanızı bekliyorum.” dedi.
14’üncü Büyükelçiler Konferansı’nın hayırlara vesile olması temennisinde bulunan ErdoÄŸan, büyükelçilere görevlerinde baÅŸarılar diledi. (AA)
ANASAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ
Esenyurt’ta sürücüsüz kamyon dükkana daldı!
Hans Fırtınası Kuzey Avrupa ülkelerini vurdu! Bölgeden tahliyeler yapıldı
Eşini ve 2 polisi yaraladı! Vurularak yakalandı
